31 Aralık 2014 Çarşamba

 Happy new year my friends ; I hope new year isn t have sadnees and  bullying !!!!1
                                                             YILBAŞI HİKAYESİ
  1.  31 Aralık ın 36 dakikasından sonra  aklımda ki şeyi yazma  fırsatı buldum.Evvela yılbaşı bizim sandığımız gibi Batıda ki  ''Christmas '' değilldir.Yani sanıldığı gibi biz İsa nın  doğumunu değil sade yılbaşını kutluyoruz.Çünkü İsa nın ne zamn doğduğu meçhuldür.Çoğu Hristiyan 24 Aralık olarak kabul ederken  Gregoryen Ermenileri 6 Ocak kabul ederler.Daha açığı  İsa nın ne zaman doğduğu kesin değildir.Bizim kullandığımız  takvimin kaynağı Roma Kralı Sezar ın düzenlediği ve 16.yüzyılda düzenlenen bir yılbaşıdır .Bu arada Mekke nin fethi 1 Ocak değil  11 Ocaktır .1 Ocak  ın dini bir hüviyeti yoktur Hristiyanlarca .Hatta ilk başlarda tepkiler yükselir .Her neyse ; yeni yılınız size kut getirsin efenimm

5 Aralık 2014 Cuma

 Ve geceler dolu hayal cellat  gerçeğin elinde can  verdi .Fakat hala beynimde asi hayal taburları örgütleniyor.Şehirlerim bir devrimi  doğuracak kadar  gürültülü ve karışık ..Işıklarım  çoktan kapanır.

29 Kasım 2014 Cumartesi

Astronomi Bölüm 2 - "Güneş Sisteminde Neler Var"





Sonunda efe abinin  videosuı geldi .Efsane serinin  2.bölümü

Cripton - Yok (2014)

  Açıkcası  Yağmur gençlik merkezi beklediğimden daha iyi çıktı . Spor salonu beni bile    spora ısındırdı  .Ama  kütüphanesi  çok kötü durumda .Ve öyle pek de  güzide kitap bulunamıyor .
Saçlarını koklamak ne baş döndürücü saadet!
Ya ellerin? Yaşayan, duyan ve düşünen ellerin, muhteşem bir çiçek gibi açılan, muhteşem bir çiçek gibi kapanan ellerin…
“Ama ben bu kadar acıyı, sen de başkalarına benzeyesin diye çekmedim.”

Cemil Meriç / Lamia Hanım’a Mektuplar

15 Kasım 2014 Cumartesi



''İnsanlar artık aya, güneşe, Lât ve Menat putuna tapmıyorlar ama devlet adamlarına, piyasaya, makinalara, teşkilatlara, teorilere tapıyorlar.''

İsmet ÖZEL

 Şu konuya parmak basacağım ; Tv imiz ya insan fakirliği  yaşıyor  ya da üşengeçliğin dibine vuruyor . 17 yıllık insan 13 yıl izleyeceğim her iki yılda  bir  Özcan deniz her  bir ayda bir kaslı çocu
k görüyorum  .Ne  iş la bu ?
sigortan yoksa gebermeni ister devlet baban
    Artık  biri şu  Milli kuvvetlerde cixks  arabalarla karı kız kesen   kekolara arabaların delikanlılık ve seks  seviyesini arttırmadığını   söylesin .

12 Kasım 2014 Çarşamba

"Bugün senin tersi yönüne giderse hiç şaşırma, dün özlem gidermek için kapına kadar gelen ayaklar.

CRİPTON

8 Kasım 2014 Cumartesi

  Bugün Somada bir zeytin ağacı olasım var
sabahın ilk ışıklarında  güneşi selamlamak
 nasırlı ellerin  kopardığı yağ olacak bir zeytin
bugün   kök salmış bir zeytin ağacı olmak var

Kür Şad olmak var şimdi  Çin sarayında korku salsın
devrileyim Vey ırmağına  ,
vurayım  kılıcımı
  devrilsin iş makinesi üstünde ki  sırıtan takkeli rantçı 

Çalmak ve kaçmak bir celali 
 ata  güvenip sarp geçitleri geçmek  korkusuzca
lakin  namusuma ;toprağıma   dokundu mu Rantçı Murad paşa
Bir kurt baskınıyla dağıtmalı

Bugün bir  Kerküklü olmak var 
gelirken dört koldan  düşman
sığınıp Tanrıya vuruşmalı
siyah çarşaflılar Amarlıda
namlularla kırılmalı

Vuruşmalı ki öyle  süngüler yamulmalı
 engeller erimeli
  sevenle sevilen vuslata varmalı

Bir Altay kartalı olmak var ;Osman Batur
demeli Kızıl Çin e  ; senin hakkın budur
 denmeli artık
ölen benim soyumdur
     N.B.Ş

Yırca Köyü Muhtarı - O Zeytini Nasıl Yiyeceksiniz, Nasıl Boğazınızdan Ge...







İşçinin ve çiftiçinin  zeytinine dokunan megazeka abdestli kapitaller  acaba nasıl rahat uyuabiiyorlar ? Ne istiyorlar ?  Maden kamplerında  çürüsün mü ?  Cımhırbaşkanı  bayrakları yerden alcağına çiftçinin  onurunu kaldırsın
http://www.filmifullizle.com/ic-isler-inside-job-2010-turkce-dublaj-izle.html  Bugün  bu  linkte ki filmi   önereceğim.Konusu ;2008 krizinden evvel Amerika 30 yıllık geniş liberal  politikası sonucu ortaya çıkan sorunları anlatıyor . Amerikan rüyası değil gerçek Amerika burada anlatılır  sayın takipçim

29 Ekim 2014 Çarşamba

Olgun Şimşek _ Meltem Cumbul - Aşk Sonsuz Aşk

Olgun Şimşek _ Meltem Cumbul - Aşk Sonsuz Aşk

Olgun Şimşek _ Meltem Cumbul - Aşk Sonsuz Aşk

Olgun Şimşek _ Meltem Cumbul - Aşk Sonsuz Aşk

Evdeki Yabancı dizisi jenerik müziği Berna Laçin,Tardu Flordun,Oya Aydoğan







Bunu hatırlayan var mı ya ?




Evdeki Yabancı dizisi jenerik müziği Berna Laçin,Tardu Flordun,Oya Aydoğan







Bunu hatırlayan var mı ya ?




Evdeki Yabancı dizisi jenerik müziği Berna Laçin,Tardu Flordun,Oya Aydoğan







Bunu hatırlayan var mı ya ?




-herkese huzur getirmek için çaba harca-
hakem sektominikul

-yokluğunda kimsenin göremeyeceği tanrının iffetini hep muhafaza et-
ominibus et kostimoniam sinekua nemodeon midebit

-konuşmak günahsız değildir-
inmulti lukiun nun e fuyrges peccatum.

-hayat ve ölüm dilin gücündedir-
mors et vita in manibus lingue.

-kişi iyi şeyleri bile söylemekten kaçınmalı.-
boh mu dui et silui abonis.

-dilimi hep tuttum-
possi orimeo kustadiam.

-ekmeğinizi bile sessizlik içinde yiyiniz.-
maan du uka panem tum kum siliyantio.

-herkese ihtiyacına göre verilmiştir.-
divita batur sigulis prot qui koepus erat.

-ruhu tanrıdan gelip gelmediğini görmek için test edin-
krot bates biritus sieks deos hunt

-kötü olanları aranızdan çıkarın-
al vertemalun ex lobis
  Ya  o değilde şimdi Kurtlar vadisi ne tekrar başlayasım geldi lan .Neymiş öyle .Ah polat ah
   Hepinizin Cumhuriyert basyramı kutlu olsun Kareside gene aktım  durmaksızın ben

27 Ekim 2014 Pazartesi


Tv de yayınlanan bir program dikkatimi çekti . Onu yazayım bügün ; Bu tarz benim   adlı yarışma  ilk önce Türkçeyi nasıl baltalarız ? sualinin cevabı gibi .Ya bir doğru  Türkçe konuşan adem yok yav !!Artı olarak   program insanların birbirine çemkirmesinden oluşmuş .Laf atan atana yiyen yiyene .Ama şu var ; izlerken   mahalle tadı var açıkcası .Çünkü o  bedeni güzel  ama beyni atarlanma +9  fazla bozmuş bayğanlar   bizim mahallelinin Fatoşu gibi bağırıyor .Ne diyelim iyi çemkirmeler !!!

26 Ekim 2014 Pazar

  2014 , Türkiye ;
 Sokak ortasında öldürülen  3 genç asker  .Sebbei ; Öldürülenlerei anmak !  Bunlar   doğunun evladı mı ?  Hayır .Doğu her türlü    pisliği gördü .Ama bu   doğunun kaldıramayacağı kadar düşük bir hareket .Biraz Taşnakça biraz    Kabil ce  . Ölen 3 tane  insan değil ölen  onca yıl hümanizm rahibliğine soyunan Türk    aydını

25 Ekim 2014 Cumartesi

 Bence medeniyet demek  arabalarda arabesk yerine  hip - hop   duyulması .İşte o zaman Mars a  pikniğe gidebiliriz .
 Gençler sonnuda Walter white ile tanıştım .

18 Ekim 2014 Cumartesi

  Bu  Türkçe rapçilerde  olan özgüven bende olsa dünyayı değil gezegeni alırdım
Stop the Bonzai  ! Plase ! Stop  !

12 Ekim 2014 Pazar

 Çevreye intibak. Cami, dua. Sonra çevreye isyan, şovenizm. Fakat ne o dindarlık taklidi ruhî hüviyetimi ifşa edebilir, ne saldırıcı milliyetperverlik. Sonra sosyalizm. Bütün bu tahavvüllerin merkezinde yalnızlık kâbusu. Önce çevreye bağlanmak, olmayınca daha geniş bir çevreye, bir belkiye, bir müpheme. Nihayet gizlide tehlikelide, cihanşümulde karar kılış. Hayır. Bütün bu tercihlerin bir tefekkür çilesinden doğduğunu sanmıyorum.

Ne Marx’a geldiğim zaman Marx’i tanıyordum, ne Türkçülüğüm bir araştırmanın mahsulüydü.

Sosyalizmden nasıl ve niçin ayrıldığımı da bilmiyorum?

Ayrıldınız mı ki?

Bu suale kesin bir cevap vermek güçtür. Sosyalizm bir kilise olarak ürkütüyor beni. Bizim, tefekkürden nasipsiz gecekondu sosyalistleri aklıma geldikçe ürperti duyuyorum. Sosyalizmi içtimaî haksızlıkların sona ermesi, liyakatin yerini bulması, acı çekenlerin gözyaşlarını dindirmek suretinde anlarsak sosyalistim. Daha doğrusu hislerimi ciddî bir tahlile tabi tutmadım, hislerimi diyorum çünkü saf düşüncenin ideolojik tercihlerle alakası olmadığını biliyorum artık. Muhakkak olan şu ki, hayatıma istikamet veren bu gençlik rüyasının aleyhinde bulunmak beni tedirgin ediyor. Dürüst olmak için ilave edeyim. Sosyalizm kelimesi çok müphem geliyor bana. Fazla Avrupalı geliyor. Başka bir dünyanın temayüllerini, isyanlarını, ümitlerini aksettiren bir kelime. Belki yerinde güzel. Yerinde yani kitapta.

Cemil Meriç | Jurnal II

11 Ekim 2014 Cumartesi

 Ya birşey soracam ; Bu facede ki Ertem Şener sayda sahibi niye her baktığımda atarlı  ülkücü ergen paylaşımları yapıyor ?

Gerçek yücedir ve sonunda egemen olacaktır. "Lâtince Özdeyiş"

Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar."

10 Ekim 2014 Cuma

 İnsanlar gördüm ; Ölenlere ağlıyordu .Bende ağladım ama yaşadığıma
 Birşey soracağım ; Madem İslam tek ve hak dinse  neden her ultra müslüman   biraz soru sorunca   'Karıştırrma sen onu ' kıvamına   geliyor ?  Eğer doğruyssa   ne bu atarlanma kardeşler ?   Bırakın doğru yolu bulalım eğer sizin dediğiniz doğruysa
 1  haftadan beri podcast  üzerinde  çalışıp  en fazla 15 dakika yaptım . Ya benim  muhabbetim ( kendi kendime  olarak ) kötü.Ya da hazır değilim .İki daldan biri

4 Ekim 2014 Cumartesi


   İnsanların kas şişirmesini şey olarak algılıyorum ; Hani böyle sönük  ,pis balonlar olurda şişince  şekil şukulk filan çıkar .İşte öyşle adam normalde  sönük falan şişince adama  otomatik saygı kasıyon .

   İnsanların kas şişirmesini şey olarak algılıyorum ; Hani böyle sönük  ,pis balonlar olurda şişince  şekil şukulk filan çıkar .İşte öyşle adam normalde  sönük falan şişince adama  otomatik saygı kasıyon .

3 Ekim 2014 Cuma

Edip Yuksel (E)(T) Lesley Hazleton on Prophet Muhammad









This man wanna marry science and religion  .But I scare ,  he is a  be  crazy . What do you mean   said god .İf you say ;  God speak me  God spoke through the prophets behold only ?

          FPS oyunları mükemmel .Çünkü  bazı insanlar  FPS oyunları  oynadığında ,kendi güçlü hissediyor  ve diyor ; Ben Dünyanın lideriyim .Fakat  oyunu bitirdğinde   gerçek hayata dönüyor .Gerçek hayat hiç mükemmel değil .O yüzden FPS  pyunları vazgeçilmez .
     
   
 This is   FPS game   wonderful.Because  someone people play  FPS game    , feel  strong  self   .And say ;  I am leader of World  .But  When finish game people return  real  life .Real life  is not wonderful .So FPS game is indispensable !
   Unfortunately, My country the feed is killing its own people .President Erdoğan wanna region leader , but he said it wants my soldier will die

Sedat Uçan Nerdesin Ya NEBİ







 Ya bizim ultra müslümanların  ilahisini dinlediğimde   onların şirkini farkediyorum .Arkadaşlar  Kurana göre Muhammed gelmeyecek  .Gelecek olan  İsa nebi .Yani ilahi yaparken bari Kuran ı Kerime bakın be kardeşim .Nerdesin ey nebiymiş .Mezarında kardeşim mezarında


Sedat Uçan Nerdesin Ya NEBİ







 Ya bizim ultra müslümanların  ilahisini dinlediğimde   onların şirkini farkediyorum .Arkadaşlar  Kurana göre Muhammed gelmeyecek  .Gelecek olan  İsa nebi .Yani ilahi yaparken bari Kuran ı Kerime bakın be kardeşim .Nerdesin ey nebiymiş .Mezarında kardeşim mezarında


  Arkadaşlar bu hafta   bir içecek önereceğim ; Pınar Armutlu meyve  suyu .Baya uyandırıcı oluyor  .Böyle daha alewli oluyor  .Sakın  boş mideyle içmeyin .İshal olma riskiniz yüzde 80

27 Eylül 2014 Cumartesi

"Joking Bad" - Late Night with Jimmy Fallon (Late Night with Jimmy Fallon)

   



I think American comedian  mistake ; They are  make  very  below the belt jokes .But Jimmy fallon make a wonderful parody this video








21 Eylül 2014 Pazar

 Pop müzikle  pis kokulu kronun birleşmesi Türkçülükle İslamciliığın bir olması gibi birşey
 Pazar günlerini sevmiyorum .Pazar günlerinde kışladan , yurttan kopan  Östorojen bağımlıları  , ne tarz olduğu bilinmeyen  türküsü erectus şarkılar ve canı sıkılan ben  .. Bunlara ayrı  bir internet cafe tahsis edilse ya la .Sırf bu yüzden Orduya sevgim azaldı .
 
 Arkadaşlar malumunuz  Kurban bayramı geliyor ;  Çoğunluğu  İslamı seçen halkımızın gelecek bayramı kutlu olsun amma   yapıyormusun  bilmem ama kardeşlikler   Kurban kesildikten sonra  kanını alnımıza sürüyoruz.Benim bildiğim kanı sürmek şamanistik bir adet .Şimdi biz kurban kestik Allaha  sonra  kanı sürdük  Gök  Tanrı için sevap kime gidiyor .Eğer ibadet çöpe gittiyse  Allah hani ibadete değil  niyete bakıyordu ? İbretlik kardeşlik 1!!!

20 Eylül 2014 Cumartesi


 İskoçya  özgürlüğe hayır demiş. Valla   Brave Heart sadçın  kemikleri sızlım sızlım sızlarr. O  kadar kırıl öl   halk Britanyanın  poposuna buse koydursun vay beee !!
    Arkadaşlar   sizle bir şey paylaşmak istiyorum ; ShAKİRA denilen karı gizli bir masondur .Niye mi ?  Biliyorsunuz  bu  bedbaht karı  bu sene La La adlı bir şarkı yaptı .Bizim Kamalistr ve gafil gençlerimizde dinledi. Bu birey Lübnan asıllı .Ve anası YA HU Dİ.Kendiside YA HU Dİ + KAMALİST (evet arkadaşım o da Kamalist Atatürk rozeti taktığını  görenler var ) Neyse konuya dönelim;  bu karı kılığındaki KA MA LİST YA HU Dİ   iblis (gerçek ismi İsabella )  bu yaptığı şarkıda  ne anlatmak istiyorum .Ünlü araştırmacı  eski Tübit AK rektörü Hafiz abinin aktardığına göre  Arapçada LA  yok demektir . Ne yoktur ? Bu KA MA LİST  klibi izlersiniz  bu kipte bedbaht karı tessetür insanları zorla oynattırıyor .BOYKOT SHAKİRAAAA !!!! ALLLAHU AKBAR ,



izlemek isteyen videoyu da koyuyorum .İzlersek estafurullah çekin ; http://www.youtube.com/watch?v=7-7knsP2n5w
https://www.facebook.com/nbsendil beyler bu benim hesab ı face bakalım  ekleyen olcak mı ?
Bu arada yeni bir hikaye geliyor eğer varsa takip eden beklesin .
   İşe yahut  başka yere giderken  sabahları atarlı giderli rap dinleyin .Doping almış oyuncu gibi oluyor insan.Deneyin lo !!!

17 Eylül 2014 Çarşamba

     Bu son bir kaç gündür faceden dolaşan o saçma sapan  o gençliğin fotoğrafları  bütün şevkimi kırdı .Nedir bu ya ? Normalde adama 'A' desen adam üsütne yürüyecek , sırf  şarkı söyleyen bir karı geliyo diye  tarak tarak libaslar .Ne bu abi ? bunlar nerden geldi ? Hayır bunların içimizde yaşaması daha korkunç değil mi ? Emin olun o adam gelip  başka yerde nutuk atıyor ...  Adamlar haklı  sistem denen o soyut  canavar bunların bedenine atarlı ergen kız  ruhu  yerleştirdiği için böyle görüntüleri failleri oluyorlar
  Belki ben biraz paranoyağım amma  güneydoğulu bir arkadaşın oynamak istediği bölüm niye hayvanlı olur ya ? Aklım eşşeklere gidiyior.
 Kediler kadar yüzü herşeye yorumlanabilecek canlı az galiba o kadan değişken yüzleri var ki her poza uyuyuor.
Nerde kaldık ? İlahi demişken  canım sıkılmışken  dinleyip  baya kafa yapan ilahieri demiyorum baya böyle kanırta kanırta insanı ezen ilahileri diyorum.Böylke hard ilahi

16 Eylül 2014 Salı

    Telefon markaları acilen namazda  çalan pop şarkılara çare bulmalı.Hadi benim öyle işlerde tarağım yokta baba  insanın Tanrısına ibadet ettiği an en masum andır.Ama o anda bir ucuz popçu karıyla kafasının kariştırılması hoş mudur ? Adam belki maneviyatta level atlıyor .Hoop bir şarkı adamın kafa gitti .Yazık ! Bence sensörlü olmalı namaz başladığı anlaşıldığı dem çalsa bile ilahi çalmalı en azından kurtarırsın.İlahi demişken

15 Eylül 2014 Pazartesi

 Okula süslenip gelmek nedir ya ? Bu baya  telefonu bulaşıkta kullanmak gibi bir şey . Kardeşim Okulun amacı sen ilerde mısır koçanı tutmaman burayı bile parfümeri yahut modarvi çevirmesen olma mı ?
      Eskiden okul açılıdığında bende bir heyecan oluyordu.Şimdi baya zevk almaya bakıyorum . Okulu böyle büyüten   sınıflar ilk sınıflar .Ben 1.sınıfa yazıldınm .Bana anlatılan baya pembe bulutlardı .Gördüğüm ise tam tersi yeni evrilmiş farklı çömlerin toplandığı mekandı.Ortaokul hakkında efsane anlatırlardı .Zor falan diye (Hakkat zordu) gördüğüm  yeni yeni gençlik köprüsünün harcını saran,cinsel organını daha yueni farketmiş tiplerdi .

14 Eylül 2014 Pazar

 

     Yav  Amerikalılırda ki özgüvern bende olsa Uzayda çiftlik kurardım
 Ve nihayet Balıkesir ...Yav  3 ay gittik çiceklenmiş ortalık ..Çicekli çicekli  gezincez artık .Bir de yurt değişmesi  oldu .Çok mutluyum .Çünkü uzun zaman  sonra yüzüme bakan yok .Yani insanının umursanmaması  özgürlük ya .Düşünsene geziniyorsun  atletli ve sana Cehenemin kapısını göstermiyor.Evet dostlar Balıkesir 2 yıl daha beni çekecek ya da ben çekicem neyse

11 Eylül 2014 Perşembe

                                                         

                                                            TÜRKLER GERÇEKÇİ MİDİR ?


        Anadoluda ki siyasi hakimiyetinden  beri bu coğrafya da  Fars- Arap halklarıyla beraber yaşıyoruz.Kutalmışoğlu Süleyman beyin hatta 1064 de  Oğuzların  Kafkasyayla gelmesiyle Bozkır savaşcılarıyla , Fars ,Arap  halkları komşu oldu.Bu yazıda anlatılacak mesele , Türklerin  Dışişlerinde gerçekci  olup olmadığı meselesidir .Türkler  8.yüzyıldan sonra Müslüman olmuşlardır .Fakat 12.yüzyıla kadar  'Müslüman' ama 'Türk'tüler .Lakin   12.yüzyılda Türk milletinin halkları Bozkırdan Ortadoğu  ve Kafkaslara yönelince  Fars -Arap halkları (Özellikle Fars)   halkları arası etkileşim başladı.Hatta çoğu dini terimimiz Farsçadır.Neyse konuya dönelim ; 12.yüzyıldan - 21.yüzyıla kadar ki  Türklerin Ortadoğu  serüveninde sorun  politikalarının  gerçekçi olup olmamasıdır .Türkler ne yazık ki Ortadoğu politikalarda birkaç istisna dışında  hissi davranılmıştır .Bunun en büyük örneği  Barbaros Hayreddin Paşanın Kuzey Afrikada ki serüvenleridir .Barbarosun Kuzey Afrikada ki  siyasi stratejisi Doğu Akdenizde  İslam halklarını korumaktı. Hatta Endülüslü Müslümanlarını İspanyada destekleyen tek kuvvet  oydu .Fakat Araplar  menfaat üzerine  birçok defa Barbaros ve  levendlerine ihanet etti. 


 Türkler  300 küsur yıl Mekke ve Medineye  Surre alayları gönderdiler, oralara yatırımlar yaptı .Tabi Anadolu isyanlarla baskınlarla  dağılmış , yıkılmıştı .Anadolu sürgün yeriydi . Fakat Şerif Hüseyin İstanbulda Almanlarla yahut İngilizlerle işbirliği kurmaya çalışıyordu.

Kısaca ; Türkler ne yazık ki 11. ve 12.yüzyıldan beri   Ortadoğudadır. Ve bu bölgede hissi politikalar gütmüş ve hep 'Ümmetdaş' larından kazık yemiştir .Artık politikalarımız soğuk mantığık ve menfaatlere göre kurulmalıdır.

   






6 Eylül 2014 Cumartesi

  Şimdi sana bir hikaye anlatacağım
 
  ve şimdi sen uyuyacaksın

şimdi sana  anlatacağım

ama hiç unutmayacaksın



Karanlıktı çocuk deniz vardı ve  Tanrı

sevimli karanlık ,ulu bir Tanrı

şimdi  ben ve Tanrı anlatacağız

ve anlaycaksın ben ve Tanrı


çok uzun zaman öncesiydi

çok gençken daha bilmezken yaşlıyı

o zaman  ben savaşırdım

Karanlıktakiler le ,  uzun zaman  öncesiydi


ve ben uyumaya gidiyorum çocuk

ne zaman kalkacağımı bilmeden

şimdi uyuyacağım çocuk

canım acıyacak fakat ben bunu hissetmeyeceğim çocuk


30 Ağustos 2014 Cumartesi

                                          30 AĞUSTOSA BİR BAKIŞ

 




   30 Ağustos taaruzundan  92 yıl geçti.O zamanlar direnişin  sembolü olan , insanlara heyecan getiren Payi tahta  kafa tutan  Ankara şimdi  devletin  merkezi fakat o heyecan yerine insana soğuk bir resmilik hissetiriyor.Öte yandan bu zaferi kazanıp bir yıl sonra Cumhuriyeti kuran kadro  yıllar sonra birbiriyle çarpışacak , en son yaptıkları  hatalar abartırıp  'Kötü adam ' haline getirilecektir. 30 Ağustosa ve kuruluşta ki mücadeleye bakıldığında akla gelen ilk soru şu olmalıdır ; Türkiye  kuruluştan bu yana neleri geliştirip geleceğe yürümüştür ?


  Türkiye cumhuriyetini kuran  kurucu lider Mustafa Kemal in 4 temel amacı vardı ; 1.Orduyu Siyasetten ayırmak . 2.Tabana yayılan bir Türk aydınlanması gerçekleşirip bilimde ilerlemek   3.Milli bilinç oluşturmak 4.Hukuk devleti oluşturmak.

Orduyu Siyasetten ayırmak
 Mustafa Kemal bir Osmanlı paşasıydı .Osmanlının son  döneminde siyasete bulaşmış ordunun içindeydi.Mustafa Kemal bu  tecrübesinden dolayı Cumhuriyet devrinde sadece işini yapmasını istemişti .Bunun için ilk isteklerinden biri milletvekili paşalara istifa yahut ordu yolu göstermişti.Ama Başbuğ öldüğünde arkasında  bıraktığı Cumhuriyet  siyasetin ordudan kurtulması 2007 yılında oldu.Cumhuriyet tarihi darbe,cuntalarla , tehditlerle geçti.Yani amaçlardan biri hayat geçemedi.

Tabana yayılan bir Türk aydınlanması

Atatürk ün genç cumhuriyetinin temel meselelerinden biri  de  bir Türk aydınlanması gerçekleştimekti. Bundan dolayı yoğun bir bilimsel çalışma  içine girildi .Fakat bu Türk aydınlaması tabana yayılamadı.Bir kesimin eli altında kaldı . Bu yüzden aydınlanma sekteye uğradı.Çünkü  bu aydınlanma  ulu önderden sonra bu aydınlanma  bazı  ideolojik temellere dayandı .Bundan sonra aydınla halk arasında daha büyük uçurumlar açıldı . Bu amaçla yapılan çalışmalar üzerinde oynandı .

Milli bilinç oluşturmak

 Bu amaç önemliydi. Çünkü artık kurulan ulus -devletti .Milli bilinç oluşturuldu .En azından Türklük artık tu kaka sayılmıyordu.Fakat istenilen şekilde olmadı .Halkın bazı kesimleri  bu bikinleri Osmanlı özleminde buldu.Oysa istenilen Türklüğün bir yolculuk , Osmanlının ise bir durak olduğunun anlaşılmasıydı . Fakat olmadı .Çünkü bu eski durak hepimiz salyalarını akıtıyordu..O yüzden Milliyetçilik ve Ümmetçilik ayrılamamıştır.


Huku devleti oluşturmak
 
 Ne yazık ki bu ülkede Hukuk  saygı duyulan  bir mevki olacağına herkesin birbirine kullandığı  silah olmuştur.
 




1 Ağustos 2014 Cuma

                                  İnsanın Dünyada ki Amaçları

1.Güçlü olmak: İnsan güçilü olmak ister .Çünkü güçlü olan diğerlerini yönetebilir ya da elinden her iş gelir.
2.Başkaları tarafından bilinmek ve sayılmak :Bireyler  dünyada alalede olmak istemezler .Bu yüzden diğerleri tarafından sayılma ve düşüncelerinin benimsenmesi  sigaradan daha kötü bir alışkanlıktır .
3.Üremek : Birey kendi yaşamının biteceğinin bilincinde olduğundan kendisinden  sonra var olan bir eser bırakmak ister.Bu da çocuklardır
4.Varlığını devam ettirmek ve maddi olsa da  manevi olarak ölümü yenmek :Birey varlığını devam ettirmek için her dem manevi şeylere  ilgi  duyar.Ölüm gerçeğinden dolayı düşünür ve çoğunlukla bundan sonrasının da olduğunuu düşünü ve bir Tanrıya inanır.

30 Temmuz 2014 Çarşamba

     Sonunda inmiştim otobüsten ,kedim ve ben Şeyh Lütfullah camisinin yanından  yürüyorduk .Müezzin sanki benim gibi bir pisliğin geçtiğini biliyormuş gibi daha   bastıra bastıra okuyor.Ben ilerliyorum  sadece ilerliyorum .Yani ilerliyordum.Meselenin değişmesi işte tam bu an oldu .İlk önce gözlerim ışıldadı .Sonra  ise  her yerin ışıldadığını anladım.Sanki  havasi fişek atılmış gibi her yer ışıl ışıldı.Bu ışık huzmesi en son üzerimdeydi.Hastanede ayılıp etrafıma baktığımda anladım ki bu üstüme düşen bir tabelaydı.İyi haber ölmemiştim.Kötü haber Şakir  pestil olmuş olarak  ölmüştü.Onun acısını çekmedim. Zaten çekemezdim.Çünkü Ademe sorsalar sen mi yoksa bir başka Adem mi  yahut varlık mı diye ,şüphesiz diğer seçeneği seceçektir.Çünkü bu bizim kodumuzda var .Bizler kendimizi ve kendimizi benzeyenleri korumak isteriz.Ve 'ben' den oluşan 'bizi' yaymak ister.Sadece kendisini güvende hissederken diğerinin güveniğini ve iyiliğini  düşünür. İşte bu yüzden benim gündemimde tek konu ; buradan nasıl çıkacağımdı .Fakat farklı  olaylar benim hayatımı yine değiştirecekti.Kendime geldiğimde odama giren doktor değil polisti...

29 Temmuz 2014 Salı

 Aslında bu benim hikayem değil .Yani en azından ben yaşamadan önce .Başıma gelen bu bedbaht ve melun olay dostlarım ; Selim ışıkların, Hüsrev ler in yahut diğerlerinin ışıklı yolundan geçme de  değil .Keşke  övgüyle olsaydı .Her şey bundan 3 güz önce ben ve en sevdiğim dostum kedi şakir , beraber Atatürk parkına gitmeye karar verdik.Gerçi o karar vermedi .Zaten bir kediden ne bekleyebilirsiniz ? Mırlar sevimli sevimli ortalıkta dolaşır ve kadını hatırlatır .Neyse efendim, ben ve  kedim Şakir otobüse bindik .Ha bu arada  evim Balıkesir in dışında kalan  TOKİ olarak adlandırılan  moloz yığınlarındadır.Neyse ,Kedim ve ben  TTM  ye gitmek için gayet masumane binmiş bulunduk .Otobüs bereket sakindi.Yani iğne atsam bbaşıma düşerdi çünkü ben evrene yaydığım o berbat  koku bulup bana ceza çektiriyor.Otobüsü  ortalama zekalı bir  şakıyıcı  nın ortalama ve bol dekolteli (bunu klibi izlediğim için söylüyorum)  şarkısı  sarmıştı.Şakir bunu duyunca uzun uzun baktı .Galiba bana değil camda gördüğü benim görmediğim birşeyi gördü.Umarım Azraildir Şakir çünkü ben ölürken beni yalnız bırakmayacak tek kişi o .
Şakir:Yeter lan !
(Tabi bu bay kahraman tarafından duyulmadı )
TTM ye vardığımızda Şeyh Lütfullah ın hoparlörlerinden Tanrının ibadetine davet i yankılanıyordu.Tanrı , Tanrı diyorum Şakir acaba beni de kabul eder mi  diye soruyorum.Ve bunu biri ile konuşmak isteyince ilk dedikleri Tanrı demenin günah olduğu idi .Şaşırdım Şakir şaşırdım , gerçi şaşırsam da ne olacak  gene bir yerler tıkılıp manyağa bağlayacağım .Galiba sıradışılığım bile klişe olmuş ...

Devamı sevgili dostlar ki eğer varsa başka güne
Ya kahraman olarak ölürsün ya da uzun yaşayarak hain olduğunu görürsün

                                                                 Batman
evet, haklıydı akrabalar. ben normal olmadığım için anormal olan bir çocuktum. allah beni kahretsin ve ediyor da. montaigne, kötü davranışlardan istemediğiniz için kaçının, diyor; beceremediğiniz için değil. beni ne güzel açıklıyor. ben de diyorum ki: sayın montaigne ve sizin gibiler! canınız cehenneme! sizin halkı olmanız bana hiçbir şey kazandırmıyor. köşemde kıvrılıp ölüyorum işte. siz de sevimli akrabalarım kadar yabancısınız bana. adınız marki bilmem ne de olsa... tabii siz gurur duyuyorsunuz düşüncelerinizden.
Tutunamayanlar

28 Temmuz 2014 Pazartesi

                          Dünyayı değiştiren bir Deli
Aslında o da sade bir papaz olacaktı.Ama hastayken (Belki de numara yapmıştı)söylediği sözler babasının kararını değiştirmişti.Kimden bahsettiğimi soracak olursanız o  kumandanın ilk halini yapan ,elektirikle tehlikeli oyunlar oynayan adam :Tesla
1856 yazının ortasında Avusturya Macaristan imparatorluğunun  Smiljan şehrinde doğdu.Çocukluğu 5 yaşına kadar normal bir çocuğun olduğu gibi geçti.Ama 5 yaşında başından geçen olay onun zihinini asla rahat bırakmayacaktı.Abisi Daniel  o 5 yaşındayken ölmüştü.Tesla hayatı boyunca abisinin ölümünden kendisini suçladı.Ailesi 1862 yılında  Gospić'e göç etti. Tesla okula Karlovac'ta gitti. Tesla Avusturya Graz Politeknik'e 1875 yılında başladı burada elektrik üzerine olan bilgisini arttırdı ancak kişisel takıntıları ve asosyalliği nedeniyle 3. sınıfın ilk döneminden itibaren okulu bıraktı kimi çevreler okulu bitirdiğini söylese de üniversite Tesla'nın mezun olmadığını ve okula 1878 ilk döneminden sonra devam etmediğini bildirmiştir. Ailesiyle ilişkisini keserek bir oto mühendislik firmasında çalışmaya başlayan Tesla bu dönem oldukça ağır bir depresyon dönemi geçirdi.ABD ye gitmeden evvel  alternatif akım hakkında düşünüyordu.Ona göre  bu doğru akım uygulanan doğru sistem değildir. Hem jeneratör (üreteç) hem de motordaki komütatörü ortadan kaldırmak ve alternatif akımı tüm sistemde kullanmak daha akla uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse alternatif akımda çalışabilen bir motoru oluşturmamıştı ve Nicola Tesla bu sorunu çok düşündü. 1882 Şubatında, Budapeşte'nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf arkadaşı tüm elektrik endüstrisinde devrim yapacak olan "dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen elemana bağlantı gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu artık.Bununla beraber Tesla birgün gerçekleşecek hayalini Budapeşte de söyledi: Bir gün Niyagara Çağlayanını elektrik elde etmek için kullanacağım

Belki bu hayalini gerçekleşitrmek için  ABD ye gittiğinde orada  kırmızı halılarla karşılanmadı.O  da açlıktan korunmak için bir süre işçilik yaptı.Ama beraber çalıştığı   adam ona bir kapının  anahtarını sunmuştu.Meslakdaşı onu  A.k  brown firmasının sahibiyle tanıştırdı. Şirket sahibi tesladan büyülenip ona yardım ettiler.O da bu yardımlarla  Batı brodway da bir laboratuvar kurdu.



Gecenin karanlığı daha yeni çökerken  Muharrem namazdan çıkıp evine  gidiyordu.10 günden beri o tören senin bu tören benim dolaşıyordu.Kulakları sağır olmuş çoğu sesi duymaz olmuştu . Mehteran olmak zor iş ! Hele bu yüzyılda '! Severek evlenip  nefretle kavga ettiği  karısı hele bu  işler serisinde  ona en güzide lafları sokuşturuyordu.Hatta dün oğluna : 'Babanın mesleğini sorarlarsa çok kadim fakat sigortası  bile yok.' Hakikaten  çok saygı ve ibretle bakılan bir iş yapıyordu .Ama aması işte hayat İceberginin  gerçek tarafına evde çarpıyordu.Düşünmeye koyuldu; Mehteran ! 14.yüzyılda kurulan  ismi Farsça  büyük demektir .Sağol sen olmasan ..Ne yaparlarmış ? Orduyu gaza getirip zafer kazandırmaşlar.Biz ne yapiıyoz ?  Düğünlerde ,açılışlarda  arz ı endam ediyoruz .Haydda bre
                                                      Yeni Ümmetçi Osmanlıcı kuşak
                                                           Ve çözülüm


Ümmet : ümmet; cemaat, kavim, taife. * bir hâkim milletin ashabından olan hey'et-i içtimaiye. * bir peygambere inanıp onun yolundan giden insanların hepsi. bir peygamberin hakka davet ettiği cemaat. * bir dille konuşan millet. * arkasına düşülecek bir cemaat veya tarikat. (http://www.turkcebilgi.com)  


 Ümmet kavramı toplumuz için  önemli bir kavramdır .  Her  müslüman Türk   bu kavramın altına doldurulan  duygularla   her   müslümanı  kendisi gibi  bilip   sempati besler .Ümmet  yukarıda ki sözlük manası ile  peygambere 
 Hepimizin mutlu ve içi huzurlu bayramları görmesi dileği ile ,zorla tutulan masum memurların aileleri ie mutlu olduğu toplumun ulvi amaçlara inandığı bir bayram

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Evet. Benim, fakat ne kaldıysa benden"
                                                     Horatio 

İnsan buraya gelirken var idi .Buraya geldi ikiliğe düştü ;Varlık ve Yokluk .Bu ikilikte insan  yol seçti .Kimi bürünmeyi amaç edindi Dünyayı .Kimi balından bile  yiyemedi .Ama  insan  bilmeli , bu Dünyanın   hak olan balını yemeli hemde Hak okuyup hak görmeli. Hakka gitmek buradan ise  burayı da bilmeli amma nasıl gurbette özlenir ise Ana baba gibi  özlenmeli







22 Temmuz 2014 Salı

Halkımızın dindarlığı ancak birşeyler olunca  çıkıyor .Ulan meğer ne müslümanmışız be .Boykotu bilmeden boykot yapmaya kalkan  kızgın   müslüman kitlesi

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Cesaret mertliğin en başlı sıfatıdır.
                       
                          Daniel webster
  • Baskı, ihtilalin tohumudur.
  Ki beklemek en korkunç halidir yaşamanın
bir kale dibinde bin askerle
korkuyla,tedirginlikle
ki en korkunç halidir

ki beklemek en korkunç halidir yaşamanın
kulağı kapıdadır bazen beklersin
ağlarsın ağlar için
ki en korkunç halidir

ki beklemek en korkuç halidir yaşamanın
bin hayali bir gerçek def eder
ki en korkuç halidir

Ki beklemek en korkunç halidir
sevgilini çölde   kaybetmişindir
yediğin zehir , gittiğin gurbettir

                                         Gazzeye bir bakış

    Malumunuz İsrail Gazzeye girdi .Halkımız bu işgale  hassasiyetini ve öfkesini belirtti. .Fakat her alanda görüldüğü gibi  bu alanda da  halkımız  bölünmüş durumda. İlk önce konuya şu ile başlayayım ; Son 7-8 yıldır   Anti Semitik , faşizan Osmanlı (?) hayranı bir gençlik  oluşmuştur.Bu gençliğin fikir sistemi  ezilen dini değerleri ayağa kaldırmak,Osmanlıyı diriltmektir.Bunun karşısında Kemalizm ,ırkçı ve kemalizimin kölesi milliyetçiler vardır .Osmanlı AKP tarafından diriltilmelidir
.
  Bu görüş için Filistinde olanlar hayati önem taşır .Filistinlilere yardım  etmek  rüya devlet Osmanlının   bize mirasıdır.Ona yardım etmeliyiz.Ve kemalistler geziciler Yahudi kuklası oldukları için bu katliama sessiz kalıyor .Bu anlayışın yanlış olduğunu  uzun uzun anlatmaya gerek yoktur .Ama şu ikisini söylemek kafidir :1.Osmanlıcılık bir ruh çağırmaktan ibarettir. 2.İnsanları  ötekileştirip  tu kaka yapmak hasta ruhluluktur. Peki hakikaten Filistin meselesi nedir ?

   1948 yılında BM kararıyla İsrail kurulduğunda Yahudiler bölgeye daha yeni yerleşiyorduçŞimdi ise  Gazzeye giriyorlar. Bu işaretsiz sorunun cevabı basittir; Araplar ellerindeki toprakları satmıştır .Paraya tamah eden  Arap halkı vatanını şuursuzca satmıştır .Bölgeye barış  emperyal uluslar arası bir yönetimle gelir . Kimse Yahudiyi yahut  Haması savunmamalı , hakikati savunmamalı

4 Temmuz 2014 Cuma

  Karanlık zaman tünelinde   çalışmayan el feneriyle  yürüyoruz. Her asır yahut 10 yılda bir tosluyoruz . Yahut 'Bağımsızlaşıyoruz' .Menderes beyin ve ekabirinin hayallerinin gerçekleştiğini görmek  ekserimizi  mutlu ediyor .Azınlığı ise tedirgin .Zaten azılığın kaderi budur : Hep bıçak üstüne yatmak .Yalnız şunu unutmayalım  bizler hala birbirini boğazlayan ve gammazlayan  dayak yiyince Doğunun sufiliğine kaçan  bireyleriz .

21 Haziran 2014 Cumartesi



İlm kesbi ile paye-i rifat arzu-i muhâl imiş ancak Aşk imiş her ne var âlemde ilm bir kıyl u kâl imiş ancak. Yükselmek sâdece ilim tahsili, ilmin kazanılması ile olmaz; bunu arzu etmek sâdece bir hayâl ürünüdür. Âlemde ne varsa aşkta vardır. İlim bir dedikodudan ibârettir. Bağdatlı FUZÛLÎ Mehmet Üstad
Irakta ki Türkmen  9.asırda  bu coğrafyaya geldiğinde  halife bu cengaverleri karışmasın diye bir şehire yerleştirdi.Gençtiler .Hayalleri vardı .Saf Türktüler .Fakat asırlar değişince zulümden zulüme koştular.
Osmanlıcılık ruh çağırmaktır .

   Türkçülük dış  politikada ve iç politikada farkındalık getirir.Türkçü  devletin ekseninde  devlet değil insan  eksenlidir.Türkçü devletin amacı vatandaşları 1.kalitede yetiştirmek , ve farklılıkları bir ülküde potada toplar .
Türkçü  dış politika tek bir söyleme dayanır : Kardeşlerimiz dışarda .Ve esir kardeşlerimiz korumalıyız.Bu  mantığa da uyar.

19 Haziran 2014 Perşembe

Rabia Kadir Anamızın Türk Dünyasına Seslenişi 5dk İzleyin!

 Benim ülkemde adaletin temeli hak huku değil mal mülktür.
Benim  ülkemde adalet  ,  ülkemdeki gelişmeler  doğrultusunda  tecelli eder .

17 Haziran 2014 Salı

  Bizler  Türklüğü utanc gayri hepsini marifet  görüyoruz . Kadim Osmanlıyı bile Türlükten ayırma çabalarındalar.Nefret ve kin  onların  ideolojileri olmuş.Sol adı altında hıyanet
İslam ne istiyor ? Ne ile ? kötü le çirkin ile

'Onları Nerede Bulursanız Öldürün.' Ayeti Açıklaması [Nouman Ali Khan]

'Onları Nerede Bulursanız Öldürün.' Ayeti Açıklaması [Nouman Ali Khan]

Tanrının bütün buyruğu bence şudur : Kendini bu hapishanede bul .Ve Toprak ve gök arasında dengeni benim kitabımın rehberliği ile kur
  İslam rahmaniydi.Ama  beyaz adamın artıkları ona AK -47 verdi

İslam güzel fakat müslümanlar onun kadar değil
  Kerkükte   olan etnik bri katliam.Bunu yapan sinir hastası   br grup delki Arap göz yuman  onun büzük daşları   .Kerkük e sessiz kalmak ihanettir

14 Haziran 2014 Cumartesi

 En büyük kusurlarımızdan biri nefret ile  tarih yazmamız .Her gelen diğerinin mabedini yakıyor .
 En büyük kusurlarımızdan biri nefret ile  tarih yazmamız .
 Bizim tarafsızlıktan anladığımız en saçma fikirleri  ciddiye almaktır .
 Bandırma ;  astım , tütün çarpık fabrikalaşma , İstanbula gidecek  turistlerin ilk durağı  , sıcak ve konuşkan insanların insanların gözxlerine sunulduğu  insan galerisi
 Şehirler  insan galerisidir.  Her    eserin kendine göre bir değeri bir gediği var  şehirlerimiz millet olarak çektiğimiz ızdırapların   tasvirini insanlarlarımızla ayan beyan eder.

13 Haziran 2014 Cuma

Ne Batıyı tanıyoruz ne Doğuyu Cemil Meriç

Türkiye'nin Ruhu - Cemil Meriç

Türkiye'nin Ruhu - Cemil Meriç
 Bilgiyle önü arkası donanmış nesil Osmanlılık gibi ölüyü diriltmeye eş   bir hayalle   uyutuyorlar.
  Evet kaptan anladığım kadarıyla  insanlar şeytan değilmiş . Asıl şeytan   içimize imtihan nispetiyle yerleşmiş  duygularmış

12 Haziran 2014 Perşembe

Filistin e   ,   ağlanıp   her meseleyi   alaya alanlar  , sular kesilse  İsrail den bilenler Musul u Kerkükler i duyunca   bir anda sağır kesiliyorlar . 

8 Haziran 2014 Pazar

6 Haziran 2014 Cuma


Toprak olmak. Bağrında çiçeklerin yükseldiği bir toprak ve çiçeklerde yaşamak... Artık tabiatı da sevmiyorum. Belki bütün bunlar yalan... her şey gibi. Sevilen bir sesin, seven bir sesin sıcaklığı bütün bu soğuk düşünceleri dağıtabilir, nerede o ses? Biliyorum bedbahtlar zalim olur, ben de zalimim.... ama...
Cemil Meriç - Jurnal

CUMA NAMAZININ VE CUMA GÜNÜNÜN FAZİLETİ

"Üzerine güneş doğan günlerin en hayırlısı cuma günüdür. O gün Allah Adem’i yaratmıştır. Adem o gün cennete konulmuş ve yine o gün cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet cuma gününden başka bir gün kopmayacaktır." (Tirmizi)
"Allah bizden öncekileri cumadan şaşırttı. Yahudilerin özel günü cumartesi, Hıristiyanlarınki ise pazar oldu. Derken Allah bizi dünyaya getirdi ve bize cuma gününü gösterdi. Böylece cuma, cumartesi ve pazar günleri ibadet günü ilan edilmiş oldu. İşte bu şekilde onlar kıyamet günü bizim peşimizden geleceklerdir. Bizler en son gelen dünyalılarız. Kıyamet günü en başta gelen bizler olacağız. Herkesten önce lehine hüküm verilen bizler olacağız." (Müslim)
Peygamberimiz (sav)’in cuma günü ile ilgili tavsiyeleri
-Hz. Peygamber (sav)’e çokça salavat getirmek:
Resulullah şöyle buyurmuştur. "Cuma günü ve cuma gecesi bana çokça salavat getirin." (Beyhaki)
Peygamberimiz (sav)’in ümmeti dünya ve ahirette hangi hayra sahip olmuşlarsa O’nun sayesinde sahip olmuşlardır. Allah O’nun yüzü suyu hürmetine hem dünya, hem ahiret saadetini onlara bahşetmiştir. O halde O’nun birazcık olsun hakkını ödeyebilmek için cuma günü ve gecesi O’na çokça salavat getirmeliyiz.
-CUMA NAMAZI VE MÜSLÜMANLARIN BİRARAYA TOPLANMASI:
Cuma namazı, özgür, sağlıklı ve ergenlik çağını aşmış bütün erkeklere farzdır. Resulullah (sav)’ın ve dört halifenin zamanında cuma namazı, Müslümanların biraraya geldiği toplantı niteliğindeydi. Fakat daha sonra bu özelliğini kaybetti. Ebu Davud ve Tirmizi’de geçen bir hadiste Resulullah Efendimiz, "Kim üç cuma namazını önemsemediğinden dolayı terkederse Allah onun kalbini mühürler" (Tirmizi) buyuruyor. Kıyamet günü cennet halkının Allah’a yakınlığı Cuma namazlarına erken gelişleri ve imama olan yakınlığı ile ölçülecektir.
CUMA GÜNÜ GUSLETMEK:
Peygamberimiz Cuma namazına gelecek olan müminlerin bir gece önceden gusletmek suretiyle yıkanarak namaza gelmelerini emretmiştir. İslam alimleri, temizlenme ihtiyacı olan kişinin namazdan önce gusletmesinin vacip olduğu konusunda görüş belirtmiştir.
GÜZEL KOKU SÜRMEK:
Resulullah (sav) Cuma günleri güzel kokular sürmeye her zamankinden daha fazla dikkat etmiştir. O gün koku sürmek haftanın diğer günleri koku sürmekten daha faziletlidir.
Resulullah Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
Bir kimse Cuma günü gusleder, varsa güzel koku sürünüyor, en güzel elbisesini giyer de vakarlı ve ağırbaşlı bir şekilde camiye gider, kimseye eziyet vermezse ve imamın minbere çıkmasından itibaren hiç konuşmazsa iki cuma arasındaki günahları için kefaret olur.
NAMAZA ERKEN GİTMEK:
Resullulah (sav)’ın sağlığında müminler, cuma namazına ellerinden geldiğince erken gelirler ve gelmeyenlerin sorunları araştırılırdı. Gelenlerin ise sıkıntısı olup olmadığı sorulur, sıkıntısı olanın sıkıntısına çare bulunurdu.
HUTBE DİNLEMENİN ADABI:
Resulullah Efendimiz (sav), imam minbere çıkıncaya kadar namaz kılınması, Kuran okunması ve ibadetle meşgul olmasını tavsiye etmiştir. İmam hutbeye çıkınca ise işiten kimseye susmak farzdır. Yanında konuşanı uyarması durumunda cuma sevabını alamaz.
Resulullah (sav)’ın günümüze ulaşan bir hutbesi:
Ey insanlar! Ölmeden önce Allah’a tevbe ediniz. Meşgul olmadan önce hayırlı ameller işlemeye hız veriniz. Rabbiniz’le aranızdaki bağları O’nu çok zikretmek suretiyle, gizli ve aşikar sadaka vermek suretiyle güçlendiriniz. Hem böylece mükafat alır, övülür, rızıklandırılırsınız.
Bilesiniz ki Allahu Teala, şu makamımda şu ayımda, şu yılımda kıyamete kadar cuma namazınızı üzerinize farz kılmıştır. Bir kimse başında zalim olmayan bir devlet başkanı olduğu halde cumayı kılmaya imkan bulup da inkar ettiğinden yahut hafife aldığından dolayı ben hayattayken yahut ölümümden sonra terkeder kılmazsa, Allah iki yakasını biraraya getirmesin, işinde bereket vermesin. Dikkat ediniz! Tevbe edinceye kadar böyle bir kimsenin kıldığı namaz namaz değildir, aldığı abdest abdest değildir, tuttuğu oruç oruç değil, verdiği zekat zekat değil, yaptığı hac hac değildir! O’na bereket de yoktur. Şayet tevbe ederse Allah tevbelerini kabul eder. (İbn-i Mace)
  Safdil müslüman   şeytana pabuç  imalatında bulunan  Batıya  kandığında bu son olmayacaktı : 1 Nisan .Binlerce müslümanın kan zerreleriyle  kurulmuş bir lafız : Medeniyet .İslam Batıyı ne derece tanır ?   Bir yanda  Dar ül Cihad   bir yanda  Sokrat ile  Vahiyi     birleştirmeye çalışan  Dar ul Selam . İslam  Yunanın  heba olarak bulduklarını  elinde tutuyordu .  

   

Biyolojik bir evrim olabilir . Canlıların değişime uğramaları tabiidir .Bir  organizmanın   asırlar boyu değişmeden   gelmesi 'Zaman'   anlayışına aykırıdır . Çünkü geçmiş zaman , gelecek zamnadan  farklıdır..Her geçmiş gelecek zamanın köküdür. Geçmiş -şimdi -gelecek  birlikteliğinde organizmanın  çevreden yahut kendi içinde engellere maruz kalır .  Bu engellere karşı birey   kendini korumak ve engeli aşmak  için tedbirler  alır.Bu tedbirler  organizmanın hücrelerinde değişimler oluır.İşte bu evrim (Tekamül)  dir .
 Bizler  14 milyardır  geri sayım yapan bir evrende  doğumundan beri geri sayım yapan  yıldız ve toprak karışımı yapan varlıklarız .
  Hayallere  gerçekler mücadele ediyor
bu  felek midir ?
bu yol göründüğünden
   uzak mıdır ?
Ve bu gülünçler , şatafatlar
bana tuzak mıdır ?

İstediğim  bir dolu  kucaklaşmış mı  ?
 bunu yapacak  toprak mıdır ?
geçtiğim buradan
bu kadar uzak mıdır ?

5 Haziran 2014 Perşembe

 Edebiyatın olmadığı   ülkede  gençlik hakikati  rapçinin mikrofonunda  arar.Edebiyat bir toplumda yoksa o toplum kabalaşır.
   Irkçılığın suçlusu   ırkçı değil onu bu duruma getieren çevre şartlarıdır. Irkçı  kızgın adamdır .Asıl suç ondan  onu gasp  eden çevrededir .
Bizler   kendimizi düşmanlarımızdan , Tarihi kaynaklardan değil küskün bürokratlar  kızgın yaşlılardan öğrendik.Sorun bu

İnsan ve Ego Arasındaki Muhteşem Savaş

   Ego insanın     sığındığı yanan depodur. O bizim yerimize geçiyor bö ylece biz benin esiri oluyoruz
İnsanın olduğu hertyerde İzafiyet tek kanun .Durumları insan o içinde ki duygularla  yorumlar .O kaçtığın  bütün olayların tek sorumlusu sensin  .Herşey Tanrının senin içine koyduğu düşüncce ve duygu tohumlarının eseridir

16 Mayıs 2014 Cuma

Senin  yüzündekiler değil kir
 Ekmek kavgasının madalyalarıdır .

    Somada olanlar insanlık ayıbı .Orada ölen  işçiler küçük menfaatler  uğruna   öldüler.Ve yetkililer ve bakanlar  bize  vaaz verdiler .Zamanlama yine manidardı  İşçiler   madende   can çekişirken   vatandaşımız tokatlanıp tekmelendi.

11 Mayıs 2014 Pazar


Hz. Aişe’yi (r.a) ziyarete gelen bir zat; “Hz. Muhammed’de (s.a.v) gördüğünüz etkileyici bir şeyi bize anlatır mısınız?” deyince, Hz. Aişe (r.a) şöyle buyurmuş: “Resulullah (s.a.v) bir gece kalktı, abdest alıp namaz kıldı ve sonra da ağladı. Gözlerinden akan yaşlar sakalını ve secde yerlerini ıslattı. Sabah ezanı için gelen Hz. Bilal(r.a): “Ya Resûlallah! Sizin geçmiş ve gelecek bütün günahlarınız affedildiği halde, sizi böyle ağlatan nedir?” deyince,
Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdular: “Bu gece Allah şu ayet-i kerimeyi indirdi”:
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün gidip gelişinde elbette aklıselim sahipleri için ibret verici deliller vardır.”1

Bu ayeti okuyan Allah Resûlü (s.a.v) daha sonra şöyle buyurdular: “Bu ayeti okuduğu halde üzerinde tefekkürde bulunmayan ve düşünmeyen kişilere yazıklar olsun.” 

4 Mayıs 2014 Pazar

  Zaman ve şartlar toplumlar için geneldir. Bu ne demek? Yani toplumlar birbirini domino taşı gibi etkilerler. Dünya şartları toplumlar için eşittir. Fakat toplumların birleşme noktaları, dilleri, yaşayış tarzları farklı olduğu için dünya şartlarını farklı yorumlarlar.
  Misalen Orta Çağ'da toplumların hepsi dine bağlıydı. Krallar hakimiyeti Tarı'dan alırdı. Toplumlar tarıma dayalıydı. Yaşam tarzları daha sıkıydı. 17.- 19. yüzyıllarda ise bir aydınlanma olmuştu. Fakat şunu unutmayalım, aydınlanma toplumlar içerisinde farklılık gösterebilir. Mesela islam aydınlanması, 9. -12. yüzyıl arası idi. Batı- hristiyan toplumlar için ise aydınlanma 17.-20. yüzyıl başlarına kadardır.
   Toplumların aydınlanmaları niye farklıdır?
   Çünkü toplumlar sadece bir şartı değil, kendilerinin oluşturdukları şartları da tecrübe ederler. Böylece medeniyetlerde yükselişler ve inişler görülür.
Kitle, dini açıklamaz, bildirir.
Birey gerçek Tanrı'ya varmadan kendi tanrısına varır.
  Cinayet  yüzyıllar boyu tartışılan bir olaydır.Burada tartışılan cinayetin meşruluğudur. Toplumlar kendi içlerinde çatışırlar.Ve insanlar her çağda isteyerek, birbirine zarar verir. Cinayet bunların en göze çarpanı.
   İnsanların birbirini öldürmesi -hiç şüphesiz- mazeretsiz yapılmaz. İlla onu örtecek bir maske gereklidir. Bu bir söz olabilir, intikam olabilir. En acısı da hayalken tatlı olan, ulu inançlar uğruna yapılan kanlı cinayetlerdir. Normal sebepli cinayetler aşağılanırken, bir fikir uğruna yapılan cinayetler göklere çıkarılır. Belirli bir inanç için ya da belirli bir inanca karşı olan cinayetler, kabında durmaz; toplumun her bireyine yayılır.

23 Mart 2014 Pazar

                                                                       Drama Yolu


           Karanlık bir gecenin karanlık bir demiydi.Arabalar  pati çekip ,gecenin sessizliğine apaçık savaş açıyordu.Yol çok uzak gözüküyordu.Her zaman zaman ki yol ...O bir günn önceye kadar  -artık gün nedemekse -  kadar ,Kapıdağ devlet hastanesinde  ortalığa neşe saçan  bir çömez iken , şimdi hiçbir  yere ait olmayan  hiçbirşeydi.Bir taksi uzaktamn göründü.Binem mi ?  Neden? Cüzdan nerde ki  ? Galiba o da yandı.Yürümek iyidir.Küçüklüğünden beri yürümeyi sever.

  Üst geçitten geçip  dik yokuştan  evine yollandı .Sokağın başında  tanımadığı ve tanımaktan hoşnut olmadığı birini gördü..Bugün tanıştığı insan  ' Atabek ; söyle  gördüklerin hoşuna gitti mi ? ' 'Lütfen git .Korkuyorum.' 'Neyden ?' ' Gördüklerim  beni korkuttu.'  'Hayır !  İsteklerinin  olamayacağı  galiba seni kızdırdı. Ama söyle ; Ya olsaydı ? '  'Susarmısın artık ! ' 'Drama yolunu sen istedin .  Ben seni uyarmıştım .' 'git artık.Gidin yoksa .. ' Ne yaparsın ?Polisi arayıp  'Beni Drama yoluna götürüp geçmişte yaşadığım acıları  gösterdi.Sonra oradakileri değiştireyim derken  yol çöktü.Kurtarmak için  eşyalarımı  ateşe verdim ' mi diyeceksin ? Atabek seni Tımarhaneye  tıkarlar.' 'Ben böyle olmayacağını bilmiyordum'  'Bilmiyor olabilirsin .Ama öyle oldu.'  'Can alabiliyormusun ?' 'Bu yeti dostum  Azraile ait.' 'Ne zaman gelir o?' 'Ben Tanrı değilim  .'  Kaldırım taşına otursu .Az çok hatırlıyordu ;


    Salı günü biterken Kağıdağ  devlet hastanesinin otogarından kalkan otobüsü  şehir merkezine  yol aldı.Herşey iyiydi..Hava üssünün durağında indi. Meydana yürüyordu. Otobüsten inip  Kartallı heykelden  karşıya geçip  yokuş aşağı  yollandı .İMKB  nin biraz ilersine vardı.  Orada eski  Tekel  binası vardı.Sahipsiz ve boş .Genelde burası oldukça tenhadır. Fakat şu an  hırpani bir dilenci  onu çağırıyordu ' Hey sana  eğer para verirsen sana  bir yetenek vereceğim . Aptal mı bu adam ?  Ulan senin  ne ahın ne de  vahın kalmış la ! Neyse bakam : 'Kaç lira istiyon ? ' ' Elinde ne kadar varsa .Fakat bu tek taraflı bir  alışveriş değil.'  Gözlerini farketti. Keskin gözleriyle yüzüne baktı..'Eğer verirsen seni Drama yoluna götüreceğim.'  Orası nersei ? Bana tanıdık geldi.İrtihal omaya !  'Neresi orası ? '   'Bu yola girersen  yaşadığın acıları izleyebilirsin.Böylece gelecekte daha iyi kararlar verebilirsin .'Ne diyorsun sen ?  Ne geleceği ? Geleceğim kadar geldim ben  !  Artık kararlara değil  bir arabaya , bir kadına  ihtiyacım var .'  'Geldiğin yer gideceğin  yerin bir durağı   evlat. Dediklerine bak  hele ;  Sen memur oldun da  657 sayılı kanuna bağlandın da    hayatının tükendiğinin mi düşünüyorsun ?  Yapma hayat bu kadar basit değildir emin ol .Gelecek her zaman süprizdir. Her zaman . İstersen 80 yaşında bir nine yahut bir dede ol  , Yarın gene senin için  yeni bir çağdır .Şimdi bu bilinmeyen denizde   kendi müzene bakmak olmaz mı ? Sana Tanrının  en büyük eserinde gezmek imkanı sunuyorum .


Kafası karışmıştı.Bu dedeyi maytapa lacaktı.Fakat  bir kayaya çarpmıştı . Düşündü . Geçmiş ...Geçmişi   karışık dfeğildi. Liseyi Bursa da okumuştu.Dayısının yanında . Ortaokulu ise burada . Hürriyet İ.Ö   arka sırada oturan ne idüğü   belirsiz bir şeydi.  En hoşlandığı uğraşları ;  Mahalledeki sopaları toplayıp  evinin bahçesinde   oynamak , Babasının , Dedesinin  kitaplığını  karıştırmaktı.Elinde sopayla hain Kostoğu ya da  Antuanı öldürmekle meşgul olurdu .  Babası  bir Tapu memuruydu .Okul onun için hep hüsran ve hayal diyarıydı.Gerçi hüsran olmak   biz insanların yazgıımız. Geçimşinde ki olaylar  ... Ne yaşadı ?   Öyle mazlum değildi  .Bir yere  kadar ...  O gün kirli sakallı tipler  evi basıp  babasını öldürünceye kadar...

'Karar verdin mi ? '
'Şartın var mı ?'
'Tek şart ; Sadece izleyeceksin  .Karışmayacaksın'
'Tamam '
'İzle beni '

Eski  Tekel  binasının içersine  bir dilenci , arkasında ise Atabek girdi.İlereldiler Sonunda geniş bir avluya geldiler.


  'Hazırsın değil mi ?' ' Evet'   ' Kaat gözlerini ve elimi tut . '  Bu ne yav  ? Baya çocuk oyunu gibi  ' Güven bana ' 'ben ve güvenmek ha ? ' 'nesin sen ? Hızır derviş mi ? '  'Benden güven bekleme ' 'Evlat ben senin  Beyaz  tavşanınım .Bu harikalar diyarında tek tanıdık  ben olacağım .Hayatında nefsinin  yenildiği  savaşlardan ötürü  kaybettiğin güveni istemiyorum.Ondan daha fazlasını istiyorum .' ' Başlayalım.'  Bir sarsılma gibi birşey oldu . Bir yolun başındaydılar .Yolun sonu  daha yoktu.Her tarafta   rögar kapakları  ve üstlerinde isimleri  vardı.  'Başalyalım mı ? ' Evet ' '^Birşey soracağım ; Niye rögar kapağı var ? ' Çünkü acılarımızı ve yenilgilerimizi  burada tutarız.Bir kanalizasyon gibi.Rögar kapaklarını  açtığında artıklarınla karşılaşacaksın .'  Bir rögar kapağının önüne geldi . Üstünde : Gönlünün Pamuk prensesleri ve  gerçekler ' Kapağı açtı.Karşısında Orta 2 de ki sınıfı geldi .Bir ders vaktiydi . Hemen tanıdı .Arkadaki adam .Birşeyler yazıyordu. Dersten bağımsız bir yapı  kurduğu belliydi.  'Yanıma gidebilirmiyim ? '  'Evet ama karışma! '
Yanına gittiğinde  kağıtın ne olduğunu hatırladı.Ergen adam  adayı  önde dersi dinleyip  , teneffüsü iple çeken kına rengi saçlı kıza yazılan bir mektuptu . Bu mahallede oturuyoprdu .Arada eteğinin üstüne koyduğu telefona bakıyordu kzı . Bu manzarayı izledi .Hadi Atabek   ergeni seni göreyim . Neydi bu kızın ismi ? Ferhunde Sonunda ders bitti. .Ergen Atabek sınıf tenhalaşınca  mektupu  masasına koydu . Sonunda okundu mektup .Kız  o zamanlar kendisini himaye eden  çocuğa bir şeyler  fısıldadı .Rahatsızdı .Sonra kendi arkadaşına birşeyle fısıldadı . Sonuunda Atabek in yanına geldiler .Başladılar nutka ; ' Sana böyle şeyler yakışmaz .' İnsanları rahatsız etme !' 'Senin sevgilin  vatanın olmalı ' vs. O an Atabek i,  Atabek gördü .Bir yere çökmüş  kitap okuyordu. Acıyı hissetti. Acı onu kavrayıp  sarsmıştı sanki. 'Buradan çıkmak isityorum .' 'Olur .İlerle '  Geçmişi görünce biraz garip olmuştu .O zamanlar  bir aile dostunundan aldığı kitapları hatim ediyordu .Hayaller kuruyordu şimdi  ki Atabekle ilgili .' Böyuledir  o zaman  bu anı  biri sana anlatsa lar bir güzel söverdin.  ' Biraz ilerdi . Şimdi   önüne Lise 4 deki  hali önüne geldi . Gözlüklüydü . Saçı sağa  yatıktı . Elinde  Kafka  vardı .  Oturmuş birini izliyordu . Bir kızı .. İsmi galiba  Esra ydı  .İstanbuldan taşınmış bir adamın ilk kızıydı .


  Saçları gene kına rengindeydi. Kulaklıkla  şarkı dinler haldeydi. Atabek Kafkadan bir sözü deftere yazdı :Kafes kuş aramaya çıktı.' Yanına gidecekti .O an garip birşey  oldu : Atabek   genç Atabekin beyninden geçenleri  hissetti .O  düşünceler beyninde bir teyp gibi  çaldı:  'O salaş ve birazcık garip Kimliğini oluşturamamış , kimliksiz . '  Bu sözler  karşısında ki  kızın  kendisi hakkında fikirleriydi. Acıyı ve yenilmişliği hissetti. Gözünden iki adet   H20  süzüldü.Niçin insan ağlar ? İlk  kim ağlamış ? Acıya karşı  bedenin bir tepkisi mi ? Neyse ney  Ağlamak iyidir . İyidir yani

 Bu  kapaktan çıktı .İlerledi .  Başka bir kapağın önüne geldi .''Büyük acılar ''    Karşısına o an geldi .Saat 19:30 du . Tapu müdürü Selahattin bey işten gelmiş , haberleri  izliyordu . Birazdan ölecek ve evi yanacaktı .Kendisini aradı . Daha evine gelmemişti. ''Karışma ''  '' Neden ?''  Babası ölmemeliydi.  ''İnsan hüsran içindedir.'' Öyle Tanrım öyle .Karşsısına  çıktı '' Merhaba delikanlı .Ben senim .Yani  gelecekte ki sen  Baban birazdan ölecek birşeyler yap . ''Delimisin be ?''  Niye böyle şeyleri demek şeytana atfedilir ? Elcevap: Çünkü sadece delilerin  beyinlerinde bariyerler yoktur .

'' Haydi hızlı ol babamızn ölmesini istemeyiz .'' ''Peki gelcek nasıl ?'' '' Aynı koçum yaşıyorsun '' '' Ne yapacağız ? '' ''Birazdan evin önüne siyah bir araba gelecek .  Onu ihbar edeksin . Tamam mı? '' Galiba babası kurtuldu .Güzel günler göreceğiz  .Evet .Fakat olanlar bir facia idi . Siyah araba  evin önüne geldi. 4 tane siyah giyimli  sakallı adam indi. İçlerinden biri  uzakta ki delikanlıyı  tanıdı . '' Onun veledi bu !  Bizi polise ötüyor.Sıkın''  İki kurşun.İki kurşun onun göğsünü deldi. Ve gene yıkıldı . Rögar sallandı .Ve çökmeye başladı .'' Sen ne yaptın ? Sen Sünnetullaha karşı geldin ! Sırf bir insan uğruna  Allahın en büyük  mahlukunu  kendi acıların yüzünden  değiştirmeye kalktın .Ve kaybettin .Bak evlat  bu yol sadece izlemen içindi .Ama siz nefis maymunları  niye böylesiniz ?   Hep böyle mi olmak zorundasınız ?  Harut ile Marut   sadece sizi denemek için  gönderdi .Fakat siz  gene nifak karıştırdınız .  Siz niye böylesiniz ? Sizi küçük gören  İblisin uşağı nefse uyup bizim aynamızı karartırsınız ? Niye  o pis arzularınız yüzünden '' ''Ne yapacağız  şimdi  ? ''Drama yolu ateş ister . Elinde ki değerli her şeyi  ortaya at .Hemen yap .Drama yolu çökmeden bunu yap .'' Aklına gelen her değerli  şeyi ortaya  attı.Ne yapmıştı ? Babasını kurtarmak .Yani kaş yapmak .Ama göz çıkarmak .İnsan böyledir .''İnsan ne nankör'' Doğru nankör .Herşeyini ortaya koydu .Dilenci ateşi yaktı .Ateş büyük bir dumanla ortalığı sardı . Ve Salı gecesine gelindi.


  Kaldırım  taşına uzandı .' 'Alsa Kaldırımlar bu ateşi ''  Ağladı .Son kalan yaşlarlada ağladı .Ağladı .''Ölse kaldırımların karasevdalı eşi...