16 Mayıs 2014 Cuma

Senin  yüzündekiler değil kir
 Ekmek kavgasının madalyalarıdır .

    Somada olanlar insanlık ayıbı .Orada ölen  işçiler küçük menfaatler  uğruna   öldüler.Ve yetkililer ve bakanlar  bize  vaaz verdiler .Zamanlama yine manidardı  İşçiler   madende   can çekişirken   vatandaşımız tokatlanıp tekmelendi.

11 Mayıs 2014 Pazar


Hz. Aişe’yi (r.a) ziyarete gelen bir zat; “Hz. Muhammed’de (s.a.v) gördüğünüz etkileyici bir şeyi bize anlatır mısınız?” deyince, Hz. Aişe (r.a) şöyle buyurmuş: “Resulullah (s.a.v) bir gece kalktı, abdest alıp namaz kıldı ve sonra da ağladı. Gözlerinden akan yaşlar sakalını ve secde yerlerini ıslattı. Sabah ezanı için gelen Hz. Bilal(r.a): “Ya Resûlallah! Sizin geçmiş ve gelecek bütün günahlarınız affedildiği halde, sizi böyle ağlatan nedir?” deyince,
Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdular: “Bu gece Allah şu ayet-i kerimeyi indirdi”:
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün gidip gelişinde elbette aklıselim sahipleri için ibret verici deliller vardır.”1

Bu ayeti okuyan Allah Resûlü (s.a.v) daha sonra şöyle buyurdular: “Bu ayeti okuduğu halde üzerinde tefekkürde bulunmayan ve düşünmeyen kişilere yazıklar olsun.” 

4 Mayıs 2014 Pazar

  Zaman ve şartlar toplumlar için geneldir. Bu ne demek? Yani toplumlar birbirini domino taşı gibi etkilerler. Dünya şartları toplumlar için eşittir. Fakat toplumların birleşme noktaları, dilleri, yaşayış tarzları farklı olduğu için dünya şartlarını farklı yorumlarlar.
  Misalen Orta Çağ'da toplumların hepsi dine bağlıydı. Krallar hakimiyeti Tarı'dan alırdı. Toplumlar tarıma dayalıydı. Yaşam tarzları daha sıkıydı. 17.- 19. yüzyıllarda ise bir aydınlanma olmuştu. Fakat şunu unutmayalım, aydınlanma toplumlar içerisinde farklılık gösterebilir. Mesela islam aydınlanması, 9. -12. yüzyıl arası idi. Batı- hristiyan toplumlar için ise aydınlanma 17.-20. yüzyıl başlarına kadardır.
   Toplumların aydınlanmaları niye farklıdır?
   Çünkü toplumlar sadece bir şartı değil, kendilerinin oluşturdukları şartları da tecrübe ederler. Böylece medeniyetlerde yükselişler ve inişler görülür.
Kitle, dini açıklamaz, bildirir.
Birey gerçek Tanrı'ya varmadan kendi tanrısına varır.
  Cinayet  yüzyıllar boyu tartışılan bir olaydır.Burada tartışılan cinayetin meşruluğudur. Toplumlar kendi içlerinde çatışırlar.Ve insanlar her çağda isteyerek, birbirine zarar verir. Cinayet bunların en göze çarpanı.
   İnsanların birbirini öldürmesi -hiç şüphesiz- mazeretsiz yapılmaz. İlla onu örtecek bir maske gereklidir. Bu bir söz olabilir, intikam olabilir. En acısı da hayalken tatlı olan, ulu inançlar uğruna yapılan kanlı cinayetlerdir. Normal sebepli cinayetler aşağılanırken, bir fikir uğruna yapılan cinayetler göklere çıkarılır. Belirli bir inanç için ya da belirli bir inanca karşı olan cinayetler, kabında durmaz; toplumun her bireyine yayılır.