30 Temmuz 2014 Çarşamba
Sonunda inmiştim otobüsten ,kedim ve ben Şeyh Lütfullah camisinin yanından yürüyorduk .Müezzin sanki benim gibi bir pisliğin geçtiğini biliyormuş gibi daha bastıra bastıra okuyor.Ben ilerliyorum sadece ilerliyorum .Yani ilerliyordum.Meselenin değişmesi işte tam bu an oldu .İlk önce gözlerim ışıldadı .Sonra ise her yerin ışıldadığını anladım.Sanki havasi fişek atılmış gibi her yer ışıl ışıldı.Bu ışık huzmesi en son üzerimdeydi.Hastanede ayılıp etrafıma baktığımda anladım ki bu üstüme düşen bir tabelaydı.İyi haber ölmemiştim.Kötü haber Şakir pestil olmuş olarak ölmüştü.Onun acısını çekmedim. Zaten çekemezdim.Çünkü Ademe sorsalar sen mi yoksa bir başka Adem mi yahut varlık mı diye ,şüphesiz diğer seçeneği seceçektir.Çünkü bu bizim kodumuzda var .Bizler kendimizi ve kendimizi benzeyenleri korumak isteriz.Ve 'ben' den oluşan 'bizi' yaymak ister.Sadece kendisini güvende hissederken diğerinin güveniğini ve iyiliğini düşünür. İşte bu yüzden benim gündemimde tek konu ; buradan nasıl çıkacağımdı .Fakat farklı olaylar benim hayatımı yine değiştirecekti.Kendime geldiğimde odama giren doktor değil polisti...
29 Temmuz 2014 Salı
Aslında bu benim hikayem değil .Yani en azından ben yaşamadan önce .Başıma gelen bu bedbaht ve melun olay dostlarım ; Selim ışıkların, Hüsrev ler in yahut diğerlerinin ışıklı yolundan geçme de değil .Keşke övgüyle olsaydı .Her şey bundan 3 güz önce ben ve en sevdiğim dostum kedi şakir , beraber Atatürk parkına gitmeye karar verdik.Gerçi o karar vermedi .Zaten bir kediden ne bekleyebilirsiniz ? Mırlar sevimli sevimli ortalıkta dolaşır ve kadını hatırlatır .Neyse efendim, ben ve kedim Şakir otobüse bindik .Ha bu arada evim Balıkesir in dışında kalan TOKİ olarak adlandırılan moloz yığınlarındadır.Neyse ,Kedim ve ben TTM ye gitmek için gayet masumane binmiş bulunduk .Otobüs bereket sakindi.Yani iğne atsam bbaşıma düşerdi çünkü ben evrene yaydığım o berbat koku bulup bana ceza çektiriyor.Otobüsü ortalama zekalı bir şakıyıcı nın ortalama ve bol dekolteli (bunu klibi izlediğim için söylüyorum) şarkısı sarmıştı.Şakir bunu duyunca uzun uzun baktı .Galiba bana değil camda gördüğü benim görmediğim birşeyi gördü.Umarım Azraildir Şakir çünkü ben ölürken beni yalnız bırakmayacak tek kişi o .
Şakir:Yeter lan !
(Tabi bu bay kahraman tarafından duyulmadı )
TTM ye vardığımızda Şeyh Lütfullah ın hoparlörlerinden Tanrının ibadetine davet i yankılanıyordu.Tanrı , Tanrı diyorum Şakir acaba beni de kabul eder mi diye soruyorum.Ve bunu biri ile konuşmak isteyince ilk dedikleri Tanrı demenin günah olduğu idi .Şaşırdım Şakir şaşırdım , gerçi şaşırsam da ne olacak gene bir yerler tıkılıp manyağa bağlayacağım .Galiba sıradışılığım bile klişe olmuş ...
Devamı sevgili dostlar ki eğer varsa başka güne
Şakir:Yeter lan !
(Tabi bu bay kahraman tarafından duyulmadı )
TTM ye vardığımızda Şeyh Lütfullah ın hoparlörlerinden Tanrının ibadetine davet i yankılanıyordu.Tanrı , Tanrı diyorum Şakir acaba beni de kabul eder mi diye soruyorum.Ve bunu biri ile konuşmak isteyince ilk dedikleri Tanrı demenin günah olduğu idi .Şaşırdım Şakir şaşırdım , gerçi şaşırsam da ne olacak gene bir yerler tıkılıp manyağa bağlayacağım .Galiba sıradışılığım bile klişe olmuş ...
Devamı sevgili dostlar ki eğer varsa başka güne
evet, haklıydı akrabalar. ben normal olmadığım için anormal olan bir çocuktum. allah beni kahretsin ve ediyor da. montaigne, kötü davranışlardan istemediğiniz için kaçının, diyor; beceremediğiniz için değil. beni ne güzel açıklıyor. ben de diyorum ki: sayın montaigne ve sizin gibiler! canınız cehenneme! sizin halkı olmanız bana hiçbir şey kazandırmıyor. köşemde kıvrılıp ölüyorum işte. siz de sevimli akrabalarım kadar yabancısınız bana. adınız marki bilmem ne de olsa... tabii siz gurur duyuyorsunuz düşüncelerinizden.
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
28 Temmuz 2014 Pazartesi
Dünyayı değiştiren bir Deli
Aslında o da sade bir papaz olacaktı.Ama hastayken (Belki de numara yapmıştı)söylediği sözler babasının kararını değiştirmişti.Kimden bahsettiğimi soracak olursanız o kumandanın ilk halini yapan ,elektirikle tehlikeli oyunlar oynayan adam :Tesla
1856 yazının ortasında Avusturya Macaristan imparatorluğunun Smiljan şehrinde doğdu.Çocukluğu 5 yaşına kadar normal bir çocuğun olduğu gibi geçti.Ama 5 yaşında başından geçen olay onun zihinini asla rahat bırakmayacaktı.Abisi Daniel o 5 yaşındayken ölmüştü.Tesla hayatı boyunca abisinin ölümünden kendisini suçladı.Ailesi 1862 yılında Gospić'e göç etti. Tesla okula Karlovac'ta gitti. Tesla Avusturya Graz Politeknik'e 1875 yılında başladı burada elektrik üzerine olan bilgisini arttırdı ancak kişisel takıntıları ve asosyalliği nedeniyle 3. sınıfın ilk döneminden itibaren okulu bıraktı kimi çevreler okulu bitirdiğini söylese de üniversite Tesla'nın mezun olmadığını ve okula 1878 ilk döneminden sonra devam etmediğini bildirmiştir. Ailesiyle ilişkisini keserek bir oto mühendislik firmasında çalışmaya başlayan Tesla bu dönem oldukça ağır bir depresyon dönemi geçirdi.ABD ye gitmeden evvel alternatif akım hakkında düşünüyordu.Ona göre bu doğru akım uygulanan doğru sistem değildir. Hem jeneratör (üreteç) hem de motordaki komütatörü ortadan kaldırmak ve alternatif akımı tüm sistemde kullanmak daha akla uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse alternatif akımda çalışabilen bir motoru oluşturmamıştı ve Nicola Tesla bu sorunu çok düşündü. 1882 Şubatında, Budapeşte'nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf arkadaşı tüm elektrik endüstrisinde devrim yapacak olan "dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen elemana bağlantı gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu artık.Bununla beraber Tesla birgün gerçekleşecek hayalini Budapeşte de söyledi: Bir gün Niyagara Çağlayanını elektrik elde etmek için kullanacağım"
Belki bu hayalini gerçekleşitrmek için ABD ye gittiğinde orada kırmızı halılarla karşılanmadı.O da açlıktan korunmak için bir süre işçilik yaptı.Ama beraber çalıştığı adam ona bir kapının anahtarını sunmuştu.Meslakdaşı onu A.k brown firmasının sahibiyle tanıştırdı. Şirket sahibi tesladan büyülenip ona yardım ettiler.O da bu yardımlarla Batı brodway da bir laboratuvar kurdu.
Aslında o da sade bir papaz olacaktı.Ama hastayken (Belki de numara yapmıştı)söylediği sözler babasının kararını değiştirmişti.Kimden bahsettiğimi soracak olursanız o kumandanın ilk halini yapan ,elektirikle tehlikeli oyunlar oynayan adam :Tesla
1856 yazının ortasında Avusturya Macaristan imparatorluğunun Smiljan şehrinde doğdu.Çocukluğu 5 yaşına kadar normal bir çocuğun olduğu gibi geçti.Ama 5 yaşında başından geçen olay onun zihinini asla rahat bırakmayacaktı.Abisi Daniel o 5 yaşındayken ölmüştü.Tesla hayatı boyunca abisinin ölümünden kendisini suçladı.Ailesi 1862 yılında Gospić'e göç etti. Tesla okula Karlovac'ta gitti. Tesla Avusturya Graz Politeknik'e 1875 yılında başladı burada elektrik üzerine olan bilgisini arttırdı ancak kişisel takıntıları ve asosyalliği nedeniyle 3. sınıfın ilk döneminden itibaren okulu bıraktı kimi çevreler okulu bitirdiğini söylese de üniversite Tesla'nın mezun olmadığını ve okula 1878 ilk döneminden sonra devam etmediğini bildirmiştir. Ailesiyle ilişkisini keserek bir oto mühendislik firmasında çalışmaya başlayan Tesla bu dönem oldukça ağır bir depresyon dönemi geçirdi.ABD ye gitmeden evvel alternatif akım hakkında düşünüyordu.Ona göre bu doğru akım uygulanan doğru sistem değildir. Hem jeneratör (üreteç) hem de motordaki komütatörü ortadan kaldırmak ve alternatif akımı tüm sistemde kullanmak daha akla uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse alternatif akımda çalışabilen bir motoru oluşturmamıştı ve Nicola Tesla bu sorunu çok düşündü. 1882 Şubatında, Budapeşte'nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf arkadaşı tüm elektrik endüstrisinde devrim yapacak olan "dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen elemana bağlantı gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu artık.Bununla beraber Tesla birgün gerçekleşecek hayalini Budapeşte de söyledi: Bir gün Niyagara Çağlayanını elektrik elde etmek için kullanacağım"
Belki bu hayalini gerçekleşitrmek için ABD ye gittiğinde orada kırmızı halılarla karşılanmadı.O da açlıktan korunmak için bir süre işçilik yaptı.Ama beraber çalıştığı adam ona bir kapının anahtarını sunmuştu.Meslakdaşı onu A.k brown firmasının sahibiyle tanıştırdı. Şirket sahibi tesladan büyülenip ona yardım ettiler.O da bu yardımlarla Batı brodway da bir laboratuvar kurdu.
Gecenin karanlığı daha yeni çökerken Muharrem namazdan çıkıp evine gidiyordu.10 günden beri o tören senin bu tören benim dolaşıyordu.Kulakları sağır olmuş çoğu sesi duymaz olmuştu . Mehteran olmak zor iş ! Hele bu yüzyılda '! Severek evlenip nefretle kavga ettiği karısı hele bu işler serisinde ona en güzide lafları sokuşturuyordu.Hatta dün oğluna : 'Babanın mesleğini sorarlarsa çok kadim fakat sigortası bile yok.' Hakikaten çok saygı ve ibretle bakılan bir iş yapıyordu .Ama aması işte hayat İceberginin gerçek tarafına evde çarpıyordu.Düşünmeye koyuldu; Mehteran ! 14.yüzyılda kurulan ismi Farsça büyük demektir .Sağol sen olmasan ..Ne yaparlarmış ? Orduyu gaza getirip zafer kazandırmaşlar.Biz ne yapiıyoz ? Düğünlerde ,açılışlarda arz ı endam ediyoruz .Haydda bre
Yeni Ümmetçi Osmanlıcı kuşak
Ve çözülüm
Ümmet : ümmet; cemaat, kavim, taife. * bir hâkim milletin ashabından olan hey'et-i içtimaiye. * bir peygambere inanıp onun yolundan giden insanların hepsi. bir peygamberin hakka davet ettiği cemaat. * bir dille konuşan millet. * arkasına düşülecek bir cemaat veya tarikat. (http://www.turkcebilgi.com)
Ümmet kavramı toplumuz için önemli bir kavramdır . Her müslüman Türk bu kavramın altına doldurulan duygularla her müslümanı kendisi gibi bilip sempati besler .Ümmet yukarıda ki sözlük manası ile peygambere
Ve çözülüm
Ümmet : ümmet; cemaat, kavim, taife. * bir hâkim milletin ashabından olan hey'et-i içtimaiye. * bir peygambere inanıp onun yolundan giden insanların hepsi. bir peygamberin hakka davet ettiği cemaat. * bir dille konuşan millet. * arkasına düşülecek bir cemaat veya tarikat. (http://www.turkcebilgi.com)
Ümmet kavramı toplumuz için önemli bir kavramdır . Her müslüman Türk bu kavramın altına doldurulan duygularla her müslümanı kendisi gibi bilip sempati besler .Ümmet yukarıda ki sözlük manası ile peygambere
24 Temmuz 2014 Perşembe
Acayip İşler I Osmanlı'da Adalet Sistemi I Konuklar: İlber Ortaylı Ve Mu...
Acayip İşler I Osmanlı'da Adalet Sistemi I Konuklar: İlber Ortaylı Ve Mu...
23 Temmuz 2014 Çarşamba
Evet. Benim, fakat ne kaldıysa benden"
Horatio
İnsan buraya gelirken var idi .Buraya geldi ikiliğe düştü ;Varlık ve Yokluk .Bu ikilikte insan yol seçti .Kimi bürünmeyi amaç edindi Dünyayı .Kimi balından bile yiyemedi .Ama insan bilmeli , bu Dünyanın hak olan balını yemeli hemde Hak okuyup hak görmeli. Hakka gitmek buradan ise burayı da bilmeli amma nasıl gurbette özlenir ise Ana baba gibi özlenmeli
Horatio
İnsan buraya gelirken var idi .Buraya geldi ikiliğe düştü ;Varlık ve Yokluk .Bu ikilikte insan yol seçti .Kimi bürünmeyi amaç edindi Dünyayı .Kimi balından bile yiyemedi .Ama insan bilmeli , bu Dünyanın hak olan balını yemeli hemde Hak okuyup hak görmeli. Hakka gitmek buradan ise burayı da bilmeli amma nasıl gurbette özlenir ise Ana baba gibi özlenmeli
22 Temmuz 2014 Salı
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Ki beklemek en korkunç halidir yaşamanın
bir kale dibinde bin askerle
korkuyla,tedirginlikle
ki en korkunç halidir
ki beklemek en korkunç halidir yaşamanın
kulağı kapıdadır bazen beklersin
ağlarsın ağlar için
ki en korkunç halidir
ki beklemek en korkuç halidir yaşamanın
bin hayali bir gerçek def eder
ki en korkuç halidir
Ki beklemek en korkunç halidir
sevgilini çölde kaybetmişindir
yediğin zehir , gittiğin gurbettir
bir kale dibinde bin askerle
korkuyla,tedirginlikle
ki en korkunç halidir
ki beklemek en korkunç halidir yaşamanın
kulağı kapıdadır bazen beklersin
ağlarsın ağlar için
ki en korkunç halidir
ki beklemek en korkuç halidir yaşamanın
bin hayali bir gerçek def eder
ki en korkuç halidir
Ki beklemek en korkunç halidir
sevgilini çölde kaybetmişindir
yediğin zehir , gittiğin gurbettir
Gazzeye bir bakış
Malumunuz İsrail Gazzeye girdi .Halkımız bu işgale hassasiyetini ve öfkesini belirtti. .Fakat her alanda görüldüğü gibi bu alanda da halkımız bölünmüş durumda. İlk önce konuya şu ile başlayayım ; Son 7-8 yıldır Anti Semitik , faşizan Osmanlı (?) hayranı bir gençlik oluşmuştur.Bu gençliğin fikir sistemi ezilen dini değerleri ayağa kaldırmak,Osmanlıyı diriltmektir.Bunun karşısında Kemalizm ,ırkçı ve kemalizimin kölesi milliyetçiler vardır .Osmanlı AKP tarafından diriltilmelidir
.
Bu görüş için Filistinde olanlar hayati önem taşır .Filistinlilere yardım etmek rüya devlet Osmanlının bize mirasıdır.Ona yardım etmeliyiz.Ve kemalistler geziciler Yahudi kuklası oldukları için bu katliama sessiz kalıyor .Bu anlayışın yanlış olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek yoktur .Ama şu ikisini söylemek kafidir :1.Osmanlıcılık bir ruh çağırmaktan ibarettir. 2.İnsanları ötekileştirip tu kaka yapmak hasta ruhluluktur. Peki hakikaten Filistin meselesi nedir ?
1948 yılında BM kararıyla İsrail kurulduğunda Yahudiler bölgeye daha yeni yerleşiyorduçŞimdi ise Gazzeye giriyorlar. Bu işaretsiz sorunun cevabı basittir; Araplar ellerindeki toprakları satmıştır .Paraya tamah eden Arap halkı vatanını şuursuzca satmıştır .Bölgeye barış emperyal uluslar arası bir yönetimle gelir . Kimse Yahudiyi yahut Haması savunmamalı , hakikati savunmamalı
Malumunuz İsrail Gazzeye girdi .Halkımız bu işgale hassasiyetini ve öfkesini belirtti. .Fakat her alanda görüldüğü gibi bu alanda da halkımız bölünmüş durumda. İlk önce konuya şu ile başlayayım ; Son 7-8 yıldır Anti Semitik , faşizan Osmanlı (?) hayranı bir gençlik oluşmuştur.Bu gençliğin fikir sistemi ezilen dini değerleri ayağa kaldırmak,Osmanlıyı diriltmektir.Bunun karşısında Kemalizm ,ırkçı ve kemalizimin kölesi milliyetçiler vardır .Osmanlı AKP tarafından diriltilmelidir
.
Bu görüş için Filistinde olanlar hayati önem taşır .Filistinlilere yardım etmek rüya devlet Osmanlının bize mirasıdır.Ona yardım etmeliyiz.Ve kemalistler geziciler Yahudi kuklası oldukları için bu katliama sessiz kalıyor .Bu anlayışın yanlış olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek yoktur .Ama şu ikisini söylemek kafidir :1.Osmanlıcılık bir ruh çağırmaktan ibarettir. 2.İnsanları ötekileştirip tu kaka yapmak hasta ruhluluktur. Peki hakikaten Filistin meselesi nedir ?
1948 yılında BM kararıyla İsrail kurulduğunda Yahudiler bölgeye daha yeni yerleşiyorduçŞimdi ise Gazzeye giriyorlar. Bu işaretsiz sorunun cevabı basittir; Araplar ellerindeki toprakları satmıştır .Paraya tamah eden Arap halkı vatanını şuursuzca satmıştır .Bölgeye barış emperyal uluslar arası bir yönetimle gelir . Kimse Yahudiyi yahut Haması savunmamalı , hakikati savunmamalı
4 Temmuz 2014 Cuma
Karanlık zaman tünelinde çalışmayan el feneriyle yürüyoruz. Her asır yahut 10 yılda bir tosluyoruz . Yahut 'Bağımsızlaşıyoruz' .Menderes beyin ve ekabirinin hayallerinin gerçekleştiğini görmek ekserimizi mutlu ediyor .Azınlığı ise tedirgin .Zaten azılığın kaderi budur : Hep bıçak üstüne yatmak .Yalnız şunu unutmayalım bizler hala birbirini boğazlayan ve gammazlayan dayak yiyince Doğunun sufiliğine kaçan bireyleriz .
Kaydol:
Yorumlar (Atom)